img

Hayatın olağan akışı gereği kişilerin her an bir suçun mağduru, şüphelisi yahut tanığı olma ihtimali bulunmaktadır. Bu gibi durumlarda kişinin hukuki haklarını doğru bir şekilde öğrenme ve etkin olarak kullanma ihtiyacı doğar.

Ceza Yargılaması sav yani iddia makamı, savunma yani müdafaa ve müdafii, karar yani yargıç veya mahkeme heyeti olmak üzere üçlü bir sac ayağından müteşekkildir. Ceza Yargılaması Cumhuriyet Savcısının suç şüphesini ihbar veya şikayet üzerine soruşturma açmasıyla başlar. Soruşturmanın başlaması ile birlikte soruşturmayı yürüten, devlet adına hareket eden, adli kolluk kuvvetleri yardımıyla delilleri toplayan savcılık “kuvvetli şüphe” bulunduğu kanısına varırsa “kamu davası” açar.

Soruşturmanın başlaması ile kişi “şüpheli” konumuna düşer. Kolluk kuvvetleri emrine verilmiş, teknik takip ve dinleme yetkilerini elinde bulunduran ve her türlü delil toplama, ifade alma, yakalama, göz altında tutma, tutuklama talep etme hakkını haiz savcılık karsında şüphelinin de her aşamada Uluslar arası sözleşmelerden, iç hukuk düzenlemelerinden ve en başta insan olmasından kaynaklanan haklarının sağlanması Ceza Yargılamasında “Silahların Eşitliği” ilkesine götürür. Devlet kamu düzenini sağlamakla yükümlü olduğu kadar bireyin hak ve özgürlüklerinin de teminatı olmak durumundadır.

İster soruşturma ister kovuşturma aşamasında olsun şüphelinin kendini özgürce savunabilme, lehine olan delilleri ileri sürebilme, gözaltında veya tutuklu ise yakınlarına haber verebilme, haklarının hatırlatılması, itham edildiği suçlamayı kabul etmeme ve hatta ifade vermeme serbestisi gibi birçok hakkı bulunmaktadır.

Kişinin yargı yerleri karşısındaki hakları kadar kamuoyu ve özellikle basın karşısında da hakları bulunmaktadır. Aksi ispat edilene kadar herkesin masum addedilmesi ve masumiyetinin kamu oyu ve basın nezdinde korunması hukuk devleti gereğidir. Hatta mahkumiyeti kesinleşse dahi kişiye hakaret kastı ile suçlu damgası vurulması da hukuk düzeninde cezai ve hukuki sorumluluğu gerektirir.

Ceza hukukunda savunman, müdafii veya avukat hem adil yargılamanın hem de hak ve özgürlüklerin teminatıdır. Ceza avukatı kolluk kuvvetleri, savcılık makamı ve ceza mahkemeleri nezdinde şüpheli ve sanığın temsilcisidir. Avukat eğitimini mesleğinin verdiği deneyimiyle birleştirerek ve fakat sonuç odaklı umut satmayarak şüpheli-sanık müvekkilini layıkıyla savunan profesyoneldir.

Ceza Avukatı bazen de suçtan zarar gören mağdurun veya şikayetçinin davaya katılmasını, kanunun katılana verdiği hak ve yetkileri etkin bir biçimde kullanmasını sağlayan, yargılama sonunda tazminat sorumluluğu söz konusu ise bu konuda da müvekkilini aydınlatan meslek mensubudur.

Bu ilkeler ve anlayışla Ceza Hukuku dalında uzmanlaşmaya ve branşa odaklanmaya önem vermiş, soruşturma, yargılama ve infaz aşamasında savunmanlığını veya vekilliğini üstlendiğimiz müvekkillerimizle etkin iletişimi, yetkili mercilere hak ve taleplerin zamanında sunulmasını şiar edinmiş bir hukuk bürosuyuz.

Denizli Ceza Avukatı olarak görevimizi yaparken meslek ilkeleri çerçevesinde müvekkillerimizin haklarının korunmasını amaçlamaktayız.

Daha ayrıntılı bilgi, danışma ve randevu için iletişim bölümünden bize ulaşabilirsiniz.

Seven Medya © 2024 AV. Adem Süpçin Hukuk Bürosu - Denizli Boşanma Avukatı. Tüm hakları saklıdır.