Sağlık Hukukunda Hukuk Danışmanlığı- Danışman Avukat Nedir

img

Sağlık Hukukunda Hukuk Danışmanlığı- Danışman Avukat Nedir

Sağlık hukuku dünyada ve ülkemizde sürekli gelişen bir hukuk alanıdır. Zira tıp biliminin sürekli gelişmesi, çağın getirdiği teknolojik yeniilk ve imkanlardan en çabuk istifade eden alan haliyle tıp bilimi olmaktadır.

İnsanın sağlık durumunda bozulma olması halinde sağlık kuruluşunna ve hekime müracaat eder. Hekim ve sağlık kuruluşu yasalardan aldığı yetkiye ve sizin açık rızanızı alarak tıbbi müdahalede bulunur ve tedavi işlemleri yapar. 

Sağlık kuruluşlarıın sağladığı hizmetler ile hekimlerin sağladığı hekimlik hizmetleri yasalar, yönetmelikler tarafından çerçevelendirilmiştir. Ancak çok kapsamlıdır. 

Tıbbi kötü uygulamaya malpraktis, tedavi sürecinde tıbbi hata olmaksızın ne olursa olsun ortaya çıkabilme ihtimali olan zararlar ise komplikasyondur. Malpraktiste hekimin veya sağlık çalışanlarının veya hastanenin tedavi kurumunun hatası ve kusuru söz konusu olup malpraktis meydana geldiğinde karşılığında ceza hukuku ve özel hukuk açısından bir takım yaptırımlar meydana gelir. Komplikasyonlar önceden bilinir muhtemel sonuçlardır. Hekim, sağlık çalışanları veya sağlık kuruluşu bu sonuçları istememesine ve tüm önlemleri almasına rağmen meydana gelmesi ihtimali olan zarar sonuçlarıdır diyebiliriz. Uygulamada özellikle Adli Tıp Kurumu'nun raporlarda neredeyse her sonucu komlikasyona soktuğunu görmekteyiz. Ancak bu konuda uygulamanın değişmeye başladığını da söyleyebiliriz.  Oysa komplikasyon da olsa hekimin verdiği hizmetin ve uyguladığı tedavinin olası sonuçları hakkında hastayı bilgilendirmesi, zaman varsa düşünmesi için imkan vermesi, rızasını alması, bunu da standart olarak hazırlanan aydınlatılmış onam formuyla tespit etmesi gerekmektedir. Malpraktise illişkin daha önce sitemizde yayınlanan makalemize https://ademsupcin.av.tr/makaleler/estetikameliyatdoktorhatasitazminat linkten ulaşabilirsiniz.

Hekimlere veya hastalara veya sağlık kuruluşlarına sağlık hukuku alanında danışmanlık hizmeti önemli bir hizmettir. 

Hekimler ve sağlık kuruluşları mevzuat gereği Denizli ve Türkiye'de mesleki sorumluluk sigortası yaptırmaktadırlar. İşte tam burada sigorta hukuku ile sağlık hukuku birbiriyle kesişmiş bulunmaktadır. Sağlık hukuku kapsamında özel borç ilişkileri hükümlerini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu olsa da kadar hekimin Türk Ceza Kanunu açısından suç teşkil edebilecek eylemleri ise Ceza Hukuku ile kesişmektedir. Öte yandan hekimin bağlı çalıştığı hastane ile ilişkisi İş Hukuku'nu zorunlu veya ihtiyari mesleki sorumluluk poliçesiden sigortacı (sigorta şirketi) ile arasındaki ilişki Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlendiğinden Ticaret Hukuku'nu ilgilendirmektedir. 

Sağlık hukukunda hasta hakları temellerini Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasa'dan almakta ve diğer mevzuatımızı kapsamaktadır. Yanlış-hatalı veya kötü tıbbi müdahale sonucu bedensel zarar gören veya bu sebeple vefat edenlerin yakınları hekimden, hastaneden, hastane ve hekimin sorumluluk sigortacısı şirketten zararlarını talep edebilmektedirler.

Gerek hekim ve özel hastane gerekse zarar gören kişilerin hangi tarihte poliçe düzenleyen sigorta şirketinin sorumlu olduğunu net olarak ayırt etmesi gerekmektedir.  Sigorta hukukunda uzmanlık konusunun tek bir kalem olarak tarif edilmesi çok kabul edilebilir bir husus değildir. Zira zorunlu sorumluluk sigortaları arasında yer alan Mesleki Sorumluluk ve Trafik Sigortalarına dair poliçeler bu poliçelerin genel şartları farklılık arz etmektedir. Her iki sigorta türünde ihbar süreleri, sorumlu sigorta şirketinin belirlenmesinde olay tarihinin mi yoksa bildirim ve öğrenme tarihinin mi esas alınacağı hususu bir avukat ve sigorta hukuku uzmanı açısından çok zor ve bir o kadar da önemli bir meseledir. Dolayısıyla danışman avukat zarar gören veya hasta veya hastane vekili olarak hareket ederken sorumlu sigortayı tespit etmek, sorumlu sigortaya karşı ihbarda bulunmak konularında tabiri caizse bir cerrah gibi hareket etmek zorundadır. Dolayısıyla sağlık hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde uzman hukuki danışma almak uzman bir avukat ile çalışmak çok önem arz etmektedir. 

Sağlık hukukunda danışmanlık hizmeti veren avukat ; danışanın haklarını bilerek, aydınlatarak danışanını sevk edecektir. Hukuki danışma alan hasta veya zarar gören ise avukat bu müvekkillerine başvurulması gereken yeri, zamanı, süreci uyuşmazlık varsa çözümü için uzlaşma, arabuluculuk, dava yollarını müvekkiline anlatacak buna göre birlikte hareket edilecektir. Danışmanlık alan hekim veya hastane ise yine aynı şekilde öncelikle alternatif çözüm metodlarını değerlendirerek hareket edecektir. Burada hekimlere yapılan hukuki danışmanlıkta hekimin hukuki uyuşmazlık çıkmadan mutlaka mesleki hayatına devam etmesi gerektiğini hatta ve hatta mesleğini bırakmış veya bırakıyor olsa dahi danışmanına bilgi vermesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Mesleğini bırakan bir hekimin hukuki danışma almasına gerek olmadığı düşünülebilir ancak gerçek böyle değildir. Bir hekim mesleğini bırakmış dahi olsa meslek hayatı boyunca verdiği tıbbi hizmetlerden kusurları sebebiyle ileride çıkabilecek zararlardan sorumlu olmaya devam edecektir.

Bu noktada zarar gören avukatı olarak yaşadığımız bir uyuşmazlıkta hekimin işi bırakması neticesinde mesleki sorumluluk poliçesinde sigorta şirketinin geriye dönük 2 yıllık fiilerden dolayı sorumlu olduğundan bahisle tazminat ödemekten kurtulduğunu ve bütün sorumluluğun hekim üzerinde kaldığını belirtmek isteriz. 

Keza başka bir somut davamızda hekimin 30 günden fazla süredir sigorta yaptırmaması sebebiyle sigorta şirketi zararı ödemekten imtina etmiştir.

Örnekleri artırmak mümkündür.

Örneklerden de görüleceği üzere sağlık hukuku danışmanlığının yalnızca sağlık hukukuyla değil diğer hukuk dallarıyla da kesiştiğini ve bu sebeple diğer hukuk dalları konusunda bilgisizlik ve tecrübesizliğin hak kayıplarına sebebiyet verebileceğini; hasta, zarar gören veya hekim, hastanenin ve hatta avukat meslektaşların da mutlaka sağlık hukuku ihtisas ve tecrübesi olduğunu bildiği bir uzman avukat ile yol yürümesi gerektiğini ifade etmek isteriz. Denizli gibi ticari hayatın yoğun olduğu, bir çok poliklinik, özel ve kamu hastanesi barındıran bir şehirde sağlık hukuku alanının ilgilileri açısından bu alanda tecrübeli uzman avukata ulaşması gerekmektedir.. Açıkçası bu alanda hekimler odasının, baronun çeşitli sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek ortak çalışmalar yürütmesi gerektiği kanaatindeyiz. 

Süpçin Hukuk Bürosu-Av. Arb. Adem SÜPÇİN  ve ekibimizle sağlık hukuku konusunda başta Denizli ve ülke çapında danışmanlık, avukatık ve arabuluculuk hizmeti vermekteyiz. 


Seven Medya © 2024 AV. Adem Süpçin Hukuk Bürosu - Denizli Boşanma Avukatı. Tüm hakları saklıdır.