Boşanmış Anne Çocuğuna Kendi Soyadını Nasıl Verebilir

img

Boşanmış Anne Çocuğuna Kendi Soyadını Nasıl Verebilir


Velayet hukuku konusunda çalışmalar yapan uzman avukat olarak bizlere özellikle anneler tarafından sorulan sorulardan bazıları;

-Boşandım, çocuğumun soyadını değiştirebilir miyim?

-Boşanmış anne çocuğuna soyadını verebilir mi?

- Anne çocuğun soyadını değiştirebilir mi?

-Babanın soyadını reddetmek mümkün mü?

- Boşanmış anneler çocuğa kendi soyadını verebilir mi?

- Annenin soyadını alma davası nedir?

sorularıdır. 

Bu yazımızda bu soruya yani velayet hakkını elinde bulunduran annenin kendi kızlık soyadını müşterek çocuğa verip veremeyeceği ve bunun yargısal yolla dava yoluyla elde edilip edilemeyeceğidir. 

Ayrıca çocuğun annenin soyadını alması konusunda güncel bir Yargıtay kararına da vurgu yaparak hem boşanmış annelere hem de avukat meslektaşlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağız. 

Velayet davaları boşanmayla birlikte veya boşanmadan sonra açılan davalardır. Bu davalarda aile hukuku boşanma avukatının rolünün çok önemli olduğunu bir kere daha vurgulamak isteriz. 

Velayet davasını bir anne olarak kazandınız ancak çocuğunuz bir süre sonra büyüyecek, okula gidecek, kurslara gidecek, kendine sosyal bir çevre edinmeye başlayacaktır. Bu süreden sonra çocuk sosyal ortamda sizinle aynı soyadını taşımadığı için psikolojik bazı sorunlar yaşama ihtimali bulunacaktır. Hemen hemen çocuğunu babasız büyüten bütün annelerin başına ne yazık ki buna benzer sorunlar çıkıyor. 

Velayet hakkını elinde bulunduran anne çocuğa kendi soyadını verebildiğini ancak bunun bir dava yoluyla ve ispatlanması şartıyla mümkün olduğunu söylemeliyiz.

ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARI:

2525 Sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır" şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve E.2010/119, K.2011/165 Sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı gerekçesinde, kadın ve erkeğin evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hak ve sorumluluklara sahip olmaları gereğine yer veren uluslararası sözleşme hükümlerine de atıf yapılmak ve eşlerin, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda oldukları, erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğusoyadını seçme hakkının kadına tanınmamasının, velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğuracağı belirtilmek suretiyle itiraz konusu kuralın, Anayasa'nın 10. ve 41. maddelerine aykırı görülmesi nedeniyle iptaline karar verildiği belirtilmiştir.

Böylelikle soyadını verme hakkı erkeğe tanındığı kadar kadına da tanındığı için boşanmadan sonra veya velayet davasından sonra annenin çocuğuna soyadını verme imkânı ortaya çıkmıştır.

Anayasa Mahkemesinin yukarıdaki kararından sonra yerel mahkemelere davalar açılmış ve uyuşmazlık Anayasa Mahkemelerine Bireysel Başvuru olarak yansımıştır.

ANAYASA MAHKEMESİNİN BİREYSEL BAŞVURULARA DAİR KARARLARI

Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velâyet hakkı tevdi edilen çocuğusoyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velâyet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velâyet hakkı kapsamında, çocuğusoyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğusoyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların güvenilirliği ve istikrarının sağlanmasında, çocuğun ve kamunun açık bir menfaati bulunmakla birlikte, annenin soyadının çocuğa verilmesinin söz konusu menfaatlerin tesisine olumsuz etkilerinin kesin olarak saptanması gerektiğini ve başvurulara konu yargısal uygulamaların ölçülü olduğunun kabul edilemeyeceğini belirterek, eldeki somut olaya benzer nitelikteki başvurulara konu yargısal kararlarda Anayasa'nın 20. maddesiyle birlikte değerlendirilen Anayasa'nın 10. maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verilmiş, aynı kararlarında ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili mahkemesine gönderilmesini de kararlaştırmıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin yukarıdaki bireysel başvurulara ilişkin kararları karşısında velayeti annede bulunan çocuğun annenin soyadını almasının önünde bir engel kalmadığını avukat olarak söylemek durumundayız.

Bu davanın soyadı değişikliği olarak aile mahkemesinde açılması gerekmektedir. Davada çocuğun üstün yararının ispatlanması davacı annenin yararına olacaktır. Ancak üstün yararı olduğunun ispatlanamamış olsa dahi çocuğun soyadının değişmesinin kişisel durumuna üstün haklarına da engel olmayacağının en azından belirlenmesi gerekmektedir. Her davayı ayrı değerlendirmek gerekmektedir. Velayet boşanma avukatı olarak burada püf noktasının çocuğun yararı olduğun göz önünde bulundurmak gerektiğini belirtmek isteriz. Örneğin çocuğun babası zengin ve itibarlı bir aileden geliyor ileride babasının soyadının itibarından yararlanabileceğinin ters şekilde ispatı halinde bu davanın reddine sebep olabileceğini de düşünmek gerekmektedir.

Netice itibariyle boşanmış annelerin, velayeti kendinde bulunan çocuklarına kendi soyadlarını vermesinin velayet hakkı kapsamında Yargı kararlarında değerlendirildiğini belirtmek isteriz.

GÜNCEL YARGITAY KARARI

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.04.2022 tarih ve 2022/1859 Esas ve 2022/3821 Karar sayılı ilamında “ velâyet hakkı tevdi edilen annenin çocuğusoyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğusoyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğusoyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velâyet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğusoyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesi'nin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları da gözetilerek, davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” Demektedir.

 

Yargıtay kararının tamamına BU LİNKTEN ulaşabilirsiniz.

Denizli boşanma velayet hukuku avukatı olarak bu davalara aşina olduğumuzu, boşanmış annelere hukuki yardımda bulunduğumuzu belirtmek isteriz.

 

Ayrıca BU LİNKTEN  Avukat Adem Süpçin google yorumlarımızı da inceleyebilirsiniz.

 

Bu yazımızda boşanmış annelerin velayetleri kendinde bulunan çocuğuna kendi soyadını verip veremeyeceğini ve şartlarını boşanma velayet avukatı olarak değerlendirdik. Umarım yararlı olmuşuzdur. 05.11.2022

 

                                                                                  Avukat Adem Süpçin-Denizli

    Süpçin Hukuk Bürosu


Seven Medya © 2024 AV. Adem Süpçin Hukuk Bürosu - Denizli Boşanma Avukatı. Tüm hakları saklıdır.