img

Örgüt Suçlarında Etkin Pişmanlık

Türk Ceza Kanunumuzun 221. Maddesi suç işlemek amacıyla kurulan ve bu yönde faaliyet gösteren örgüt yöneticileri, üyeleri, yönetici ve üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım eden veya örgüt adına suç işleyen kişilerin etkin pişmanlık göstererek devlete ve adliyeye yardım etmesi halinde hukuki durumlarında iyileştirmeler öngörmektedir.

BUNA GÖRE:
  1. Soruşturma başlamadan ve suç işlemeden önce örgütü dağıtan veya verdiği bilgi sayesinde örgütün dağılmasını sağlayan kurucu ve yöneticiler;
  2. Üyenin suç işlemeden veya iştirak de etmeden gönüllü olarak örgütten ayrılması ve bunu ilgili makamlara bildirmesi halinde;
  3. Yine örgüt üyesi olup da örgütün herhangi bir suçuna iştirak etmeden yakalanan ve pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya üyelerinin yakalanmasını verdiği bilgilerle mümkün kılanlar hakkında CEZAYA HÜKMOLUNMAZ.
  4. Gönüllü olarak teslim olanlardan örgüt kurucusu, yöneticisi, üyesi olan veya örgüt adına suç işleyen, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişiler ise örgüt faaliyeti ve yapısı işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde örgüt kurmak ve yönetmek veya üye olmak suçunda cezaya hükmolunmaz.

Ancak yukarıda öngörülen bilgileri yakalandıktan sonra verenler hakkında cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılmaktadır.

Görüldüğü üzere kanun koyucu örgütlü suçlarla veya suç örgütleriyle mücadele etmek, örgütlerin dağılmasını, etkisizleşmesini ve kamu düzeninin bir an önce yeniden tesis edilmesini sağlamak amacıyla örgütlü suçlarda etkin pişmanlık hükümleri düzenlemiştir.

Örgütlü suçlarda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ile ilgili tartışmalardan biri de “terör örgütleri” hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağıdır.

Öğretide bazı hukukçular Ceza Kanunumuzun Dördüncü Kısmında düzenlenen “Millete ve Devlete Karşı” suçlarda “etkin pişmanlık hükümlerinin” uygulanamayacağını zira TCK 221’de etkin pişmanlığının düzenlendiğini, bu düzenlemenin bulunduğu bölüm hakkında ancak uygulanabileceğini savunmaktadırlar.

Ancak uygulamada ceza kanunumuzun “millete ve devlete karşı suçlar” bölümünde düzenlenen suçlarda da TCK 221’deki “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulandığını görüyoruz. Nitekim Yargıtay 16. C.D’nin 2015/1565 Esas 2015/3464 Karar nolu bir kararı da bu yöndedir.

Ayrıca ülkemizin atlattığı 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası yoğunluk kazanan FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarına da “etkin pişmanlık” hükümleri gereğince verdikleri bilgiler doğrultusunda daha soruşturma aşamasında bu hükümlerin mahkemece uygulanması halinde ya hiç ceza almamaları (kendiliğinden teslim olma) veya az ceza almaları (yakalandıktan ve soruşturma başladıktan sonra) ihtimaline binaen tutuksuz yargılandıkları, haklarında iddianame düzenlendiyse iddianamede de etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının talep edildiği görülmektedir.

Öte yandan özellikle terör örgütü üyeliği hakkında soruşturma aşamasında bylock, tanık beyanı, kurum üyeliği vs. gibi önemli delillerin bulunması halinde etkin pişmanlığın avukatlar tarafından en iyi savunma olarak müvekkillerine önerildiği görülmektedir.

Ceza Avukatı olarak etkin pişmanlık hükümlerinin Millete ve Devlete Karşı İşlenen Suçlar’da uygulanıp uygulanmayacağına yönelik tartışmanın son bulması için bu maddeler altında bu suçlara özel bir düzenleme yapılması veya TCK 221’de değişikliğe giderek kapsamının genişletilmesinin uygun olacağı kanaatindeyiz.


Seven Medya © 2024 AV. Adem Süpçin Hukuk Bürosu - Denizli Boşanma Avukatı. Tüm hakları saklıdır.